Fiziksel Ajanların Sınıflandırılması

Fiziksel Ajanların Sınıflandırılması

22 Aralık 2018 0 Yazar: Fizyoo

Fiziksel ajanlar hastalara uygulanan çeşitli formlardaki enerji ve gereçlerdir. Fiziksel ajanlar sıcak, soğuk, su, basınç, ses, elektromanyetik ışınım ve elektrik akımlarını içerir.

Fiziksel ajan terimi elektromanyetik ışınım, ses gibi genel bir enerji tipini ya da ultraviyole, ultrason gibi genel enerji tipi içindeki daha spesifik bir bölümü ya da enerjinin uygulanış şeklini (ultraviyole lambası, ultrason transduseri) ifade etmek için kullanılabilir. Fiziksel ajan yerine fizik modalite de denilebilir.

Genel olarak termal, mekanik ve elektromanyetik olarak sınıflanabilirler. Termal ajanlar yüzeysel ısıtıcı, derin ısıtıcı ve yüzeysel soğutucu ajanları içerir. Mekanik ajanlar traksiyon, kompresyon, su ve sestir. Elektromanyetik ajanlar elektromanyetik alanlar ve elektrik akımlarıdır.

 

Termal ajanlar

  • Termal ajanlar doku sıcaklığını arttırmak ya da azaltmak için enerjiyi hastaya transfer ederler. Farklı termal ajanlar farklı tipte dokularda en fazla ısı değişimine neden olurlar. Örnek olarak hotpack hemen altındaki yüksek ısı iletkenliğine sahip dokuların sıcaklığını arttırır.  Ultrason ise ultrason absorbsiyonu en fazla olan kemik ve tendon gibi dokularda etkisini gösterir. Bu etkisini 5 cm derinliğe kadar ancak küçük bir alanda gösterir (etkili ışınım alanının yaklaşık iki katı bir alanda).
  • Doku sıcaklığını arttıran termal ajanlar, tedavinin amacı dolaşımı, metabolik hızı, yumuşak doku elastikiyetini arttırmak ya da ağrıyı azaltmak olduğu zaman kullanılırlar. Doku sıcaklığını azaltan ajanlar ise dolaşımı, metabolizmayı, ağrıyı azaltmak amaçlarıyla kullanılırlar.
  • Ultrason yüksek frekansı nedeniyle insan kulağının duyamadığı ses dalgalarıdır. Tanım olarak saniyede 20000 atımdan fazla frekanslı sesler ultrasondur. Sıkışma ve genişleme şeklinde değişen dalgalardan oluşan enerjinin mekanik formudur. Ultrason rehabilitasyonda termal ve termal olmayan etkileri için kullanılabilen bir fiziksel ajandır. Yüzeysel ve derin doku sıcaklığını arttıran termal etkileri, yeterli yoğunluktaki dalgaların devamlı uygulaması ile sağlanır. Termal olmayan mekanik etkileri kavitasyon, mikrodalgalar ve akustik dalgalardır; hem devamlı hem de kesikli ultrason ile üretilebilirler. Termal ultrason diğer ısıtıcılarla aynı amaçlar için derin dokular söz konusu olduğunda kullanılır. Kesikli ultrason ise termal olmayan etkileri optimize etmek için, doku iyileşmesini kolaylaştırmak, ciltten ilaç geçişini sağlamak amacıyla uygulanır.

Mekanik ajanlar

  • Mekanik ajanlar vücut üzerindeki basıncı arttırmak ya da azaltmak için mekanik kuvvet uygularlar. Lokal basıncı arttırmak için su direnç sağlar. Hidrostatik basınç çevresel basıncı arttırır.
  • Suya daldırma yük taşıyan yapılardaki basıncı azaltır.
  • Traksiyon, yapılar arasındaki basıncı azaltır, kompresyon ise arttırır.
  • Su, daldırma (immersiyon) ya da daldırmasız olarak kullanılabilir. Suyun terapötik amaçlı kullanımı hidroterapi olarak adlandırılır. Daldırılan bölge çevresine su basınç uygular. Su ile doku arasında sıcaklık farkı varsa aynı zamanda ısı iletimi olur. Suyun hareketi lokal basınç sağlar, bu egzersiz sırasında direnç olarak kullanılabilir ya da açık yaranın debridmanını ve temizlenmesini sağlayabilir.
  • Traksiyon en sık yapılar üzerindeki basıncı azaltmak için; örnek olarak sıkıştığında inflame olan ya da ağrı ve diğer duyusal değişikliklere neden olan sinir ve eklemlerde kullanılır. Traksiyon uygulaması sıkışmış yapıların inflamasyon ve hasarını azaltıp duyuyu normalleştirebilir. Basıncı hafifleten etkileri geçici ya da kalıcı olabilir, bu altta yatan patolojiye ve uygulanan traksiyonun şiddetine, süresine ve tipine bağlıdır.
  • Kompresyon sıvı basıncına karşı koymak, ödemi kontrol etmek ve azaltmak amacıyla kullanılır. Kompresyonun kuvveti, süresi ve tipi farklı hasta gereksinimlerine göre belirlenir.

Elektromanyetik ajanlar

  • Elektromanyetik ajanlar enerjiyi elektromanyetik ışınım ya da elektrik akımı olarak yayarlar.
  • Elektromanyetik ışınımın frekans ve yoğunluğundaki değişim, etkilerini ve ulaştığı doku derinliğini etkiler. Örnek olarak frekansı 7,5×1014 ile 1015 dalga/saniye olan ultraviyole ışınım ciltte eritem ve bronzlaşmaya neden olur ancak ısı üretmez. Buna karşılık frekansı 1011 ile 1014 dalga/saniye arasında olan infrared ışınımı sadece yüzeydeki dokularda ısınmayı sağlar.
  • Devamlı kısadalga diaterminin frekansı 10 milyon ile 100 milyon dalga/saniye arasındadır ve hem yüzeydeki hem derindeki dokuları ısıtır. Kısadalga diatermi düşük ortalama yoğunluklu enerji sağlaması için kullanıldığında ısı üretmez, ancak elektromanyetik enerjinin hücre membran geçirgenliğini ve hücre fonksiyonlarını non-termal mekanizmalarla düzenlediği düşünülür, ağrı ve ödem kontrolünde kullanılır.
  • Elektrik akımı uygulamalarının etkileri kullanılan akımın dalga formu, yoğunluğu, süresi, yönü, uygulanan dokunun tipi gibi özelliklere göre değişir. Yeterli yoğunluk ve süredeki elektrik akımları sinir depolarizasyonunu sağlayabilir, motor ve duyu yanıtlara yol açarak ağrı kontrolünde ve kas gücü artışında kullanılabilir. Uygun yöndeki elektrik akımları yüklü parçacıkları itebilir ya da çekebilir, hücre zarı geçirgenliğini değiştirebilir; ödem kontrolünde, doku iyileşmesinin kolaylaştırılmasında, ciltten ilaç emiliminin sağlanmasında kullanılabilir.