Skolyoz ve Tedavisi

Skolyoz ve Tedavisi

27 Mart 2017 0 Yazar: Fizyoo

Skolyoz deyince aklımıza insan omurgasının eğriliği hastalığı gelir. Skolyoz genel anlamda kolumna vertabralisin laterale olan eğriliğidir. Kinezyolojik olarak tanımlarsak; frontal düzlem sagital eksen etrafında kolumna vertabralisin lateral fleksiyonu ile horizontal düzlem vertikal eksen etrafındaki rotasyondur.   Skolyozun aslında bir çok çeşitleri geniş yalpazesi vardır. Burada yeni doğan skolyozundan çocukluk dönemi skolyozu; adalösan dönem dediğimiz ergin çağının skolyozu ve erişkin dönem skolyozu olarak sınıflandırabilir.

Temel olarak;

  • 1) Fonksiyonel (Nonstrüktürel) skolyoz
  • 2) İdyopatik (Strüktürel) skolyoz

 

olarak ikiye ayrılır.

Fonksiyonel Skolyoz:

  • Kolumna vertabralisin sadece laterale olan eğriliği söz konusudur.
  • Rotasyonel bir deformite yoktur. Dolayısıyla yapısal değişiklikler meydana gelmez.
  • Fonksiyonel skolyoz mutlaka altta yatan bir patolojiye bağlı olarak gelişir.
  • Bu patoloji postüral ya da histerik olabilir.
  • Sinir kökü basılarına bağlı olarak inflamatuar bir durum, alt ekstremite eşitsizlikleri, kalça eklem kontraktürleri gibi sebeplere bağlı olarak gelişebilir.
  • Tedavi edilmeyen fonksiyonel skolyoz zamanla strüktürele dönüşebilir.
  • Bu nedenle fonksiyonel skolyozun ciddi ve yakın takibi gerekmektedir.

 

skolyoz-tedavisi

İdyopatik skolyoz:

  • En önemli kriteri yapısal değişikliklerin olmasıdır.
  • Kolumna vertabralisin laterale olan eğriliğine ilaveten rotasyonel deformite de söz konusudur.
  • Klinik muayenede öne fleksiyon testinde lateral fleksiyonda artış gözlenir.

 

Strüktürel Skolyozda Meydana Gelen Değişiklikler;

1) Skolyoz eğrisinin konkav tarafındaki yumuşak dokularda kısalma, konveks tarafındaki yumuşak dokularda uzama meydana gelir.

2) Kemiksel elemanlarda yapısal problemler ortaya çıkar.

  • Deformiteyi kapsayan vertebralarda vertebra korpuslarının kamalaşması, lamina-pedikül ve transvers çıkıntıların büyüklüklerinde değişiklikler, intervertabral disk aralığının azalması gelişebilir.
  • Konkav taraftaki lamina, pedikül ve transvers çıkıntılar kısalır ve kalınlaşır.
  • Konkav taraftaki fasetler baskı altında kalarak intervertebral eklemde deformasyon gelişebilir.

 

3) Vertebralardaki kamalaşmadır.

  • Vertebralar skolyoz eğrisinin konveks olduğu tarafa doğru rotasyona uğramaktadır.
  • Bu duruma neden olan faktör konkav taraftaki büyüme plakları üzerine binen streslerdir.
  • Konkav taraftaki büyüme plakları atrofi gösterirken, konveks taraftaki büyüme plaklarında hipertrofi oluşur.

 

 –  Skolyozda en fazla rotasyona uğrayan vertebraya APİKAL VERTEBRA adı verilir. En az rotasyona uğrayan vertebralar ise eğriye katılan en üst ve alt vertebralardır. Bunların özellikleri rotasyonları az olmakla birlikte konkav tarafa doğru en fazla tilt yapan omurlardır.

 –   Strüktürel skolyozda rotasyonel deformitenin en fazla olduğu eğriye primer eğri denir. Primer eğrinin altında veya üstünde kalan, bazen her iki yönde gelişebilen eğriler meydana gelir. Bunlara skonder, giderici veya kompansatuar eğriler adı verilir. Bu eğrilerin ortaya çıkması kolumna vertebralisin dengesi açısından oldukça önemlidir.

Skolyozu tuttuğu dokulara göre incelersek;

  • – Osteopatik skolyoz
  • – Myopatik skolyoz
  • – Nöropatik skolyoz

 

Eğri tipine göre skolyoz;

  • – C skolyozu
  • – S skolyozu

 

Eğirinin şiddetine göre;

  • – İnklinatuar skolyoz
  • – Kollabe skolyoz

 

 –  Eğriye katıların vertebra sayısı fazla, fakat eğriliğin açısal değeri az ise bu skolyoza İNKLİNATUAR SKOLYOZ adı verilir.

 –  Eğriye katılan vertebra sayısı az, fakat eğriliğin açısal değeri keskinse buna KOLLABE SKOLYOZ adı verilir.

 –  İnklinatuar skolyoz korse, egzersiz veya fizyoterapi yöntemlerine cevap verirken, kollabe skolyoz kesinlikle cerrahi müdehaleyi gerektirir.

Skolyoz açısının derecesine göre;

  • – Grup 1 = 0 -20 derece
  • –  Grup 2 = 21-30 derece
  • – Grup 3 = 31-50 derece
  • – Grup 4 = 51-75 derece
  • – Grup 5 = 76-100 derece
  • – Grup 6 = 101-125 derece
  • – Grup 7 = 126 ve üzeri

 

Etyolojiye göre sınıflandırma;

  •  Primer veya idyopatik strüktürel skolyoz
  •  Sekonder strüktürel skolyoz
  •  Siyatik skolyoz
  •  Kompansatuar skolyoz

 

Primer (idyopatik) skolyoz:

 –  Bütün skolyoz vakalarının %65’ini oluşturur ve strüktürel skolyozun en önemli tipidir.

4 grup altında incelenebilir;

  • 0-3 yaş İnfantil idyopatik skolyoz (İyileşebilen ve ilerleyici olmak üzere 2 tipi vardır).
  • 3-10 yaş arasında juvenil idyopatik skolyoz adını alır.
  • 10 yaş kemikleşme yaşı arasında adölsan idyopatik skolyoz.
  • Kemikleşme yaşı ve sonrasında skolyoz Yetişkin idyopatik

 

 – Skolyozun en fazla görüldüğü yaş 10-12 yaş döneminde juvenil ve adolesan dönemde ortaya çıkar.

  • Ortaya çıktıktan sonra devamlı bir artış göstererek ilerler.
  • Özellikle erken yaştaki tutulumların prognozu daha kötüdür.
  • Estetik görünüm son derece ciddi bir problem yaratır.
  • Özel skolyoz egzersizlerinin, 3 boyutlu skolyoz tedavisi ya da korselerinin denendiği bilinir.
  • 20 derecenin altındaki eğrilerde egzersiz, 20-50 derece arasında korse ve egzersiz 50 derece ve üzeri dereceli eğrilerde cerrahi gerekir.

 

Skonder strüktüel skolyoz:

  • Sebebi bellidir. Mutlaka bir patolojiye sekonder olarak gelişir.
  • Nedenlerine bakıldığında konjenital hemiverteba, poliomyelit, frederich ataksisi, spinal muskuler atrofi, CP buna neden olabilir.
  • Düzelme söz konusu değildir.
  • Ortez uygulaması açısından dikkatli olmalıdır.

 

Siyatik skolyoz:

  • Genellikle akut disk lezyonlarını takiben meydana gelir.
  • Skolyoza neden olan problem sinir köküne baskı nedeniyle duyulan ağrıdır.
  • Hasta ağrıyı ortadan kaldırmak için gövdesini yana doğru eğer.
  • Kök basısı ve ağrı problemi ortadan kalktığında skolyoz da düzelir.

 

Kompansatuar skolyoz:

  • Fonksiyonel skolyoz da denebilir.
  • Giderici bir skolyozdur.
  • Tipik olarak gözlenen durumlar alt ekstremite eşitsizlikleri ve kalça eklem kontraktürleri gibi durumlardır.
  • İhmal edilmediği sürece düzelme şansı vardır.

 

Skolyozun tanısında esas olan 3 faktör vardır.

  • 1) Hikaye
  • 2) Klinik muayene
  • 3) X- Ray

 

Hikaye çok önemlidir.

  • Hastadan hikayeyi alırken annenin hamilelikteki ilaç kullanımı söz konusu ise konjenital skolyoz üzerinde durulmalıdır.
  • İlaç kullanımı kemik defektine neden olur ve vertebra tam gelişmez.
  • Eğer X- Ray’de hemivertebra da varsa buna konjenital skolyoz diyebiliriz.
  • Konjenital skolyoz kesinlikle korse ile düzelmez.
  • Egzersiz fayda vermez.
  • Klinik muayenede rijitide testleri önemlidir.

 

Skolyoz Açısının Ölçülmesi :

 –  En önemli yöntem cobb yöntemidir.

  • COBB Yöntemi’nde eğriye katılan en üst ve en alt vertebralar bulunur.
  • Üsttekinin üstünden alttakinin altından çizilen dikmelerin kesiştiği noktadaki açı COBB açısıdır.

cobb

 –  Diğer yöntem; Ferguson Yöntemi:

  • Apikal vertebra, eğrinin üstündeki ve altındaki vertebra bulunur.
  • Bunların merkezleri birleştirildiğinde aradaki açı ferguson açısıdır.
  • Ferguson yönetimi daha dezavantajlıdır.
  • Çünkü apikal vertebra birden fazla olabilir.

 

 –  MEHTA AÇISI: Costovertebral bir açıdır.

  • Kosta baş boynunu birleştiren eksen ile vertebra eksen ile vertebra ekseni arasındaki açı alınarak açılar arasındaki fark bulunur.
  • Mutlaka iki taraflı ölçüm gerektirir.
  • Eğer bu iki açı arasındaki fark 20 dereceden fazla ise, bu skolyozun %80 gibi bir ihtimalle idyopatik olduğu düşünülür.

 

 –  NASH-MOE YÖNTEMİ: Pediküllerdeki rotasyon miktarını gösterir.

Ön arka grafiklerde incelenir. 1-4 arasında derecelendirme sistemi vardır.

  • Grade1’de : Konveks taraftaki pedikül normal yerinden orta hatta doğru bir miktar yer değiştirir. Konkav taraftaki pedikül vertebranın köşesine doğru yer değiştirir.
  • Grade 2’de : Konveks taraftaki pedikül orta hatta doğru yaklaşır. 2/3 oranında yaklaşmıştır. Konkav taraftaki pedikül vertebra köşesinden hafifçe gözükmektedir.
  • Grade 3’de: Konveks taraftaki pedikül tam orta hattadır. Konkav taraftaki pedikül kaybolmuştur.
  • Grade 4’de: Konveks taraftaki pedikül orta hattı geçmiştir. Konkav taraftaki pedikül kaybolmuştur.

 

Skolyozun komplikasyonları

  • Posturü olumsuz olarak etkiler.
  • Abdominal ve torakal boşluk arasındaki dengeyi bozar.
  • Normaldeki göğüs kafesinin göğüs üzerindeki karesel duruşu bozulur. Pelvis bir tarafa eğim gösterirken; omuzlar diğer tarafa doğru sarkma gösterir. Buna dekompansasyon denir.
  • Göğüs kafesi içindeki organlar normal yerleşmelerden dışarı doğru itilir. Vücut sistemleri etkilenir. Kalp ve solunum fonksiyonları bozulur. Üst solunum yolu enfeksiyonları gelişir.
  • Skolyoz açısı keskinse paraplejilere neden olur.

 

 –  Tedavi deyince aklımıza fizik tedavi, korseler ve ameliyatlar olarak 3 ana başlık gelir.

  • Fizik tedavi 0-20 derece arasında ki eğriliklerde genellikle ön plan da düşünülür özellikle bol bol egzersizlerle desteklenmelidir.
  • Tavsiye edilen yüzme tarzı sporlarla sırtta omurga çevresi kasların kuvvetlendirilmesidir.
  • 20 ile 40 derece arasında eğriliğin ilerleme ihtimali yüksek olan durumlarda ise korse tedavisi ön plandadır.
  • Korse tedavisinde bir takım özel korseler ön plandadır (milwaukee, boston gibi) .
  • Bu korseler de ki amaçta büyüme döneminde ki eğriliğin daha fazla ilerlemesini sağlamaktır.
  • Eğer 40 derecenin üzerinde bir eğrilik var ise özellikle kalp ve akciğer fonksiyonlarını etkilediği düşünülüyorsa ameliyat düşünülebilir.

 

 –  Ameliyatlarda çeşitli yöntemler vardır ama kabaca söyleyecek olursak bu ameliyatlarda amaç eğriliği düzeltmektir. Bu eğriliği düzeltirken hastanın yaşı önemli tabi çekilecek daha özel filmler bu sefer söz konusu olur. Bunlara göre ön , arka girişimler, gevşetmeler ,vidalama yöntemleri ve sabitleme yöntemleri ile eğrilik düzeltilir hasta takibe alınır.